Son günlerde, Maliye Bakanı Besent'in yaptığı konuşma geniş bir takip et aldı ve içeriği oldukça derin anlamlar taşıyor.
Öncelikle, Besent'in açıklamaları, maliye bakanının geleneksel işlevselliğinin çok ötesine geçti. Sadece Federal Rezerv'in gelecekteki politika yönü hakkında net bir rehberlik sağlamakla kalmadı, aynı zamanda olası faiz indirim oranlarını da tahmin etti. Bu, onun Federal Rezerv politikası hakkında genelde dikkatli yorumlar yapma tutumuyla çelişiyor.
İkincisi, Besent tarafından önerilen 150 baz puanlık faiz indirim oranı, piyasa beklentilerinin çok üzerinde. Şu anda, iki yıllık ABD Hazine tahvili getirisi yaklaşık %3.68 seviyesinde kalmaya devam ediyor, piyasa genel olarak faizlerin ancak gelecek yıl sonu %3 civarına ineceğini düşünüyor. Ancak, Besent'in tahmini, faizlerin son noktasının %2.75'e düşebileceğini öngörüyor; bu görüş açıkça piyasa beklentilerinden daha cesur.
Besent ayrıca ABD'nin faiz indirimleri ile Japonya'nın faiz artırma mantığını açıkladı. Yüksek faiz oranlarının ABD'nin ekonomik büyümesini, kredi piyasasını, gayrimenkul sektörünü ve küçük bankaların gelişimini baskıladığını düşünüyor. Aynı zamanda, Japonya, ithal enflasyondan içsel enflasyona geçiş yapıyor ve Japon Merkez Bankası, faiz oranı eğrisini düzleştirmek ve piyasaya olan etkiyi azaltmak için proaktif ve yavaş bir faiz artırma stratejisi benimseyebilir.
Daha dikkat çekici olanı, Beşent'in bu hareketinin mali sektörün piyasadaki etkisini artırmaya çalışıyor gibi görünmesidir. Mevcut karmaşık ekonomik ortamda, tek bir faiz sinyalinin piyasa fiyatlamasında hakim olması zorlaşmıştır. Yeni bir mali genişleme döneminin gelmesiyle birlikte, mali sektör daha büyük bir söz hakkı arayışında gibi görünmektedir.
Besent'in bu açıklaması, bir yandan mevcut para politikasına açık bir baskı olabilir, diğer yandan ise yeni bir tür 'paralel öngörü rehberi' haline gelebilir. Bu rehber, Fed'in nokta grafiğine bağlı olmasa da, piyasanın gerçek ticaret davranışları üzerinde eşit hatta daha büyük bir etki yaratabilir.
Genel olarak, Besent'in konuşması sadece maliye departmanının para politikası üzerindeki tutumunu yansıtmakla kalmadı, aynı zamanda ABD ekonomik politikasında ince bir değişim olabileceğini de ima etti. Piyasa katılımcıları bu yönelimi yakından takip etmelidir ki yatırım stratejilerini zamanında ayarlayabilsinler.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
11 Likes
Reward
11
6
Repost
Share
Comment
0/400
AirdropFreedom
· 22h ago
Bir bakışta Federal Rezerv'i zayıflatmak istedikleri anlaşılıyor.
View OriginalReply0
ChainPoet
· 08-14 04:48
Faizi düşürün~ Bunu çoktan tahmin etmiştim.
View OriginalReply0
RektRecorder
· 08-14 04:46
Bu faiz indirimleri biraz sert.
View OriginalReply0
gas_fee_trauma
· 08-14 04:44
Aha, kesinlikle Powell'a saldırmak istiyor.
View OriginalReply0
TopEscapeArtist
· 08-14 04:38
Bir kez daha piyasa dip sinyali belirdi, MACD death cross uyarısı, ben önce çıktım...
Son günlerde, Maliye Bakanı Besent'in yaptığı konuşma geniş bir takip et aldı ve içeriği oldukça derin anlamlar taşıyor.
Öncelikle, Besent'in açıklamaları, maliye bakanının geleneksel işlevselliğinin çok ötesine geçti. Sadece Federal Rezerv'in gelecekteki politika yönü hakkında net bir rehberlik sağlamakla kalmadı, aynı zamanda olası faiz indirim oranlarını da tahmin etti. Bu, onun Federal Rezerv politikası hakkında genelde dikkatli yorumlar yapma tutumuyla çelişiyor.
İkincisi, Besent tarafından önerilen 150 baz puanlık faiz indirim oranı, piyasa beklentilerinin çok üzerinde. Şu anda, iki yıllık ABD Hazine tahvili getirisi yaklaşık %3.68 seviyesinde kalmaya devam ediyor, piyasa genel olarak faizlerin ancak gelecek yıl sonu %3 civarına ineceğini düşünüyor. Ancak, Besent'in tahmini, faizlerin son noktasının %2.75'e düşebileceğini öngörüyor; bu görüş açıkça piyasa beklentilerinden daha cesur.
Besent ayrıca ABD'nin faiz indirimleri ile Japonya'nın faiz artırma mantığını açıkladı. Yüksek faiz oranlarının ABD'nin ekonomik büyümesini, kredi piyasasını, gayrimenkul sektörünü ve küçük bankaların gelişimini baskıladığını düşünüyor. Aynı zamanda, Japonya, ithal enflasyondan içsel enflasyona geçiş yapıyor ve Japon Merkez Bankası, faiz oranı eğrisini düzleştirmek ve piyasaya olan etkiyi azaltmak için proaktif ve yavaş bir faiz artırma stratejisi benimseyebilir.
Daha dikkat çekici olanı, Beşent'in bu hareketinin mali sektörün piyasadaki etkisini artırmaya çalışıyor gibi görünmesidir. Mevcut karmaşık ekonomik ortamda, tek bir faiz sinyalinin piyasa fiyatlamasında hakim olması zorlaşmıştır. Yeni bir mali genişleme döneminin gelmesiyle birlikte, mali sektör daha büyük bir söz hakkı arayışında gibi görünmektedir.
Besent'in bu açıklaması, bir yandan mevcut para politikasına açık bir baskı olabilir, diğer yandan ise yeni bir tür 'paralel öngörü rehberi' haline gelebilir. Bu rehber, Fed'in nokta grafiğine bağlı olmasa da, piyasanın gerçek ticaret davranışları üzerinde eşit hatta daha büyük bir etki yaratabilir.
Genel olarak, Besent'in konuşması sadece maliye departmanının para politikası üzerindeki tutumunu yansıtmakla kalmadı, aynı zamanda ABD ekonomik politikasında ince bir değişim olabileceğini de ima etti. Piyasa katılımcıları bu yönelimi yakından takip etmelidir ki yatırım stratejilerini zamanında ayarlayabilsinler.